5 Aralık 2011 Pazartesi

Kim ?



"Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın..."

Çemberin dışında kimin kaldığına emin olamadım son zamanlarda ya ben yada onlar ...kendi çemberimi yaratıp, kendi hayallerimi yaşadım sanırım .Bu yüzden ses etmedim kimselere.Bu yüzden kimseler beni anlamadı ya...Çünkü ne istediğimin önemi yoktu onlar için.Dışarıda durup izlemeyi tercih ettiler..Sadece kendi istekleri vardı, kendi kızgınlıkları, kendi kırgınlıkları...

İstediğim sadece gerçeklikti.Gerçekten birinin bir şeyler yapması, çaba göstermesi, önemsemesiydi belkide...Tek bir adım bekledim "doğru" olduğunu ispatlayacak tek bir adım...

Şimdi ben miyim kaybeden yoksa O mu ?

22 Ekim 2011 Cumartesi

"Limonlu çay"

Bir söz vardır "Hayat karşına güzel ve doğru insanlar çıkarsın." diye.Hayat karşıma güzellerini çıkardı da doğrumuydular hep muallakta kaldım o zamanlar.Zaman geçtikçe anlıyorum...

Çevremde dönen yalanlardan,olaylardan kendi doğrularımı seçemez oldum zamanla.Şu kısacık anlarıma o kadar çok hayatlar sığmış ki.Hayal kırıklıklarıyla, ihanetleriyle beni başbaşa bırakıp gitmişler sonrada...Bazense sadece en mutlu anılarımı bırakmışlar geriye bakıp hayıflanmam için...Tam oldu dediğim anda elimden yitip gidenlerin üzüntüsü en derine kaldı, hatalarımın ağırlığı ise omuzlarıma tüm ihtişamıyla yerleşti.Şimdi şu noktada durup tüm yaşantımı sorguluyorum.Son 1aydır da; yaşantımı yaşadıklarımı bilen beni tanıyan yakın arkadaşlarıma(kız-erkek) tek bir şey söylüyorum. " Beni bana anlatın." Ve ekliyorum da gerçekten dostumsanız sadece doğruyu söyleyin hiçbir şekilde sizi düşüncelerinizden dolayı yargılamıycam.Şanslıyım ki bana kendi bildiklerim dışında birşey söylemediler.Yanlışlarımı ve doğrularımı açıkça konuştuk.Ben kendini bilen bir insanım ve arkadaşlarımda bunu doğruladı çok şükür :) Kötü bir cümle duymadım onlardan.

Sonra oturup düşündüm ve çevremdeki insanları sorguladım...Parçaları birleştirince ilginç izlenimler çıktı ortaya ve şanslı biri olduğumu düşünmeye başladım.Neden mi?? Anlatayım ;

-Benim içim rahat şimdilerde.Çünkü güvendiğim insanlar var çevremde.Arkadaşlığını gözden geçirebileceğim insanlar yok.Yada bikaç arkadaş oturup hadi şunla dostluğumuzu gözden geçirelim yaptıkları yetti artık demedim hiç.
-Veya bir arkadaşım için; eğer o şimdi bildiklerini anlatmıyorsa zamanı geldiğinde bana karşı kullanıp beni köşeye sıkıştırır gibisinden cümle kurmadım.Ve başka bir arkadaşım içinse ona ihtiyacım olduğu zamalarda hiç yanımda göremedim ona aslında hep kızgınım demedim.
-Zamanında aşık olduğum insanla daha sonradan çıkan bir yakın arkadaşım da olmadı.Ve ben hep ona kızgın,kırgın olmadım.
-"En yakın arkadaşım" eski sevgilimle birlikte olmadı.Ve yüzüme hiçbirşey olmamış gibi de bakıp kardeş muhabeti de çevirmedi.
-Hiçbir yakın arkadaşım ben uyardığım halde gizli gizli eski sevgilimde kalmadı ve bunu benden saklama gereği de hissetmediler haliyle.
-Hiçbir yakın arkadaşım için yakını geçtim hiçbir arkadaşım için ben bir konuşursam onun tüm hayatı gider, ailesi bütün işlerine taş koyar hayalleri elinden alınır, kariyeri biter gibisinden tehditvari konuşmadım başkasına.

Farklı 'insanlardan' farklı hikayeler dinledim...

Evet ben şanslıyım ki hiç böyle bir arkadaş ortamım olmadı.Dışardan bakıldığında ayrılmazmışız gibi gözüken ama birbirimizden hep sakladığımız olaylar olan bir arkadaş ortamım da olmadı...Çevremdeki dostlarımı seviyorum çünkü ne onlar benim hakkımda ne de ben onların hakkında art niyetli düşünmedim.

Ben kendimi de seviyorum.Çünkü kimseyi bilmeden yargılamadım.Yaşantılarını ve geçmişte yaşadığı olayları bilmediğim insanlar hakkında atıp da tutmadım.Kulaktan dolma bilgilerle yakın arkadaşlarımın anlattığıyla insanlar hakkında kesin hükümler vermedim.İnsanları mutlaka anlatacak birşeyleri vardır diye hep dinledim ne yaparlarsa yapsınlar.Ne düşündüler neden hata yaptılar ya da neden böyle davrandılar diye düşündüm ve olaylara sadece kendi tarafımdan da bakmadım.Kimsenin arkasından çirkince hakaretlerde bulunup onları damgalamadım...Onların suskunluklarından da kendime pay çıkarmadım.Kendi yüzsüzlüklerimi örtpas edip başkalarını suçlamadım...

Ben kendimi seviyorum.Çünkü ben hatalarımın farkına varmaya çalışırım.Ben bazı şeyleri kabul eder ve susarım.Beni anlamak istemeyen insanlar için uğraşmam umursamam ve döner arkamı giderim.En ufak cümle dahi kullanmam.Arkadan kötü konuşmam ki hala da öleyim...

Ama ben insanlara kızgınım.Yaptıkları ve tepkileri karşısında kırgınım.Beni birkaç görüşmeyle tanıdığını sanan insanlara cümle kurmak istemiyorum artık.Yoruldum çünkü.

Bu zamana kadar iyi kötü hayatlar yaşadım.Farklı insanlar,arkadaşlıklar tanıdım...Hepsinden bir parça aldım hayatıma.Kimileri ders oldu bana kimileri hayatıma yön verdi...İnsanlardan iyi kötü birşeyler öğrendim...

Ben eskiden çayı 3 şekerli içerdim.Şimdilerde ise arada limonlu ve 3 şekerli içiyorum...Son öğrendiğim ise önyargılı olmamam gerektiği ve bana hep ekşi olacakmış gibi gelen limonlu çayın aslında güzel bir aroması olduğu ;)

22 Eylül 2011 Perşembe

Korkuyorum...

Söyleyecek cümlelerim var...Ama doğru zamanı bekliyorum olabildiğince yakın zamanı...Korkuyorum sadece yanlış anlaşılmaktan korkuyorum...Yaşadıklarımla şuan yasadıklarımın bırbırıne gırmesınden korkuyorum...Ben sadece güzel şeyler olsun istiyorum :/

19 Eylül 2011 Pazartesi

Güzel :)

Bu sefer buraya yazamayışım; cümlelerimin boğazıma düğümlenmesinden değil.Buraya şuan ben mutluyumdan başka yazacak bir kelimemin olmamasındandır :)

Bazı süreçler yaşadım, üzüldüğüm zamanlar oldu.Şimdi farkediyorum ki çoğunu kendime saklamışım.Buraya yazmamışım.İçime atmışım.Ve benim suskunluklarım gerçekten canım çok yandıysa olur...

Zaten bir önceki yazımında başlığı "saklıyorum".Sanırım bu açıklıyor herşeyi.Yazdıklarımı okudumda...Bazı cümlelerim hiç kullanmayacağım ağır kelimelerden oluşuyor.Şaşırdım kendime...Evet üzülmüşüm çok diyebiliyorum dışardan bakınca.Belkide kendimi tanıdığım içindir.

Şimdilerde herşeyin geride kaldığını umut ediyorum...Şuan bir tekdüzeliğin içine girdim huzurlu ilerliyorum...

Mutlu olduğumu düşünüyorum...Ama tabiki de önemli olan düşünmek değil öyle olduğunu bilmek ;) Umarım zamanla herşey daha da güzelleşirde biliyorumu yazacağım anlarda gelir :)

22 Haziran 2011 Çarşamba

Gidişler hep aynıdır


İnsan sevinçleriyle değil üzüntüleriyle büyürmüş.Hatalarının farkına vardıkça gerçek yaşamı anlarmış.Kabullendim bende, herşeyin farkındayım.Daha olgun daha güçlü ve daha büyümüş hissediyorum kendimi.Gitmeyi de biliyorum artık gidene engel olamamayı da..Hayatı akışına bırakmayıda... Sonrası ise güzellik ...

Yeni kararlar yeni başlangıçlar.Yarın çok sevdiğim sehrim İzmirimden gidiyorum.Kısa süreli bir tatil :) ama ne olursa olsun koca bir bavul hazırlayıp bu sehirden gitmek hep hüzünlendirir beni.Döneceğimi bilirim ama yinede kalbimin burda kalmasına engel olamam.Böyledir benim İzmirle vedalaşmalarım.Bütün senenin ağırlığını burda bırakıp giderim.Gelicem geri ve geldiğimde yüklerimden kurtulmuş yeni başlangıçlarla daha hazır olucam.

Geçen sene ki İzmir vedalaşmamda yazdığım yazı=

"yarın başlıyacak ve tahminim uzun sürecek bir tatil var önümde.Beni, sevdiğim şehrimden İzMiRimden uzun süre ayrı bırakacak bir tatil.İzmir'e dair herşeyi cookk özleyeceğim kesin.Aynı şekılde de özlenmek dileğiyle izmir tarafından ve izmir'e ait olan hersey tarafından !!! bu seferki zor bir ayrılık olacak...Hoşçakal izmir hoşçakal...Eylül ayında görüşmek üzere...sana dair herşeyi yanımda kalbimde götürüyorum..her an her dakika benimlesin...hoşçakal ...yeni bir sezonda yeni başlangıçlarla görüşmek üzere hoşçakal ... "

Bu sefer sadece ben gidicem.Kalbimi ve İzmir'e dair herşeyi burada bırakıcam.Yeni bir sezona kendimden daha emin yeni başlangıçlarla dönücem...Eskiyi bırakmak acı verir insana en azından bana öle.Ara ara patlak verir insan kalbi.Taşar yüreği sığdıramaz olur herşeycikleri.Kalbime sığabilecek herşeyi İzmir'in kucağına bırakıp gidiyorum busefer.Sadece kendimi götürüyorum...Aklımı burda bırakıyorum.Umarım herşey daha güzel olur herkes için herşey için.

Bu gece İzmir'in koynunda son gecem.Gelicem 1ay sonra.Ama olsun bu ayrılık bile hüzünlendiriyor beni :( Evet Yarın bu kız gider ve dönüşte farklı bir ben olarak dönmeyi umut eder.Geldiğimde Sizlerle yeniden tanışmak dileğiyle...

Herşey unutulur,herşey yenilenir...Herkes için ...

15 Haziran 2011 Çarşamba

çok güzelsin sen şarkı




Bu şarkı gerçekten çok iyi olmuş ya.Yada ben çok benimsedim bilmiyorum.Ama melodisini sözlerini sıkılmadan dinlerim.Son 3 gündür bilgisayarı her açtığımda mutlaka bu şarkıyı dinliorum.İlginç bir havası var ya.. *-* çok sevdım çok

7 Haziran 2011 Salı

Bil ki

Hayatta ne olursa olsun arkana sadece gülümseyerek bak.
Sen yine yoluna devam et.
Bil ki yaşanacak daha çok güzel zamanların var,
Hayat üzülmeye, gözyaşı dökmeye değmez.
Hayat sadece kurgudan ibarettir
Yaşarsın ve geçer gider...
Ne olursa olsun hiçbirsey hayatı kendine zehretmeye değmez...
Bu dünyaya zaten yalnız geldin ve yalnız gideceksin.
Yine kedin için yaşa,hayat sana güzeldir ancak.
Sen yine yoluna devam et
Bil ki gelecek geçmişten daha güzeldir hep
Ve yolun sonunda güzellik hep seni bekler ...


Şiir yanım tuttu bugün içimden bunları yazmak geçti.Belkide kendime umut olmak için basit telkinler bunlar...

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Nasılsın? İyimisin?

Karşıyakada sahil boyunca yürümek.Sonra vapura binmek.Yüzünü ısıtan akşam güneşi eşliğinde İzmir'in serinliğini hissetmek...

Hayatı yine yanlış bir adımla yarım bıraktım.Herşeyi elime yüzüme bulaştırdım.Kötü bir sabaha uyanmanın ardından gelen konuşma ve deli baş ağrısı.Susmak bilmeyen telefon konuşmaları."İyimisin?Nasıl oldun?"Sonra sabaha kadar içmek.En sonunda da sızmak.Ve Sabaha karşı uyanıp uyuyamamak...Akşam üzeri yapılan sahil yürüyüşü.Vapur telaşı.Denizi izlemek.Gün batımındaki güneşin denizle birleşmesine hayran olmak.O an o güneşle yok olup gitmeyi istemek.Vapurla deniz aşırı gitmek ve kaybolmak.Herşeyden herkesten biraz uzaklaşmak.Belki kendimden de.Ama insan yapamıyor işte.Kendinden uzaklaşamıyor...

Ve kendime bir ben daha eklendi...Öle ki artık ben bile kendimi tanıyamıyorum . . .

21 Mart 2011 Pazartesi

ileri ergen

Dengesizlik dengesizlik dengesizlik.Ben çok normaldim sanki de birde üstüne ilaçların beni etkilemesi kalmıştı -.-'.

Geçen dönem final zamanı fazla stresten çıkan iki üç tane sivilce için yaygara koparıp doktorun kapısına dayandım.Beni gören doktor şikayetimi sorunca açtım ağzımı yumdum gözümü desem yeridir.Bak doktor bey belli şikayetim.Şu baş belasi kızarıklıklar varya he işte onlar.Bide ben rahat durmuyorum kurcalıyorum onları iyice leke yapmayada başladılar.Yaşımı soran doktorun aldığı cvp : bence ben ergenlik dönemini çoktan geçtiğimi düşünüyorum.Daha önce kullandıklarım işe yaramadı bu sefer kesin çözüm istiyorum ! Tamam deyip bana bir ilaçtan bahsetti.Sonra bu ilacın yan etkilerinden.Bir saydı bir saydı.Hey maşallah dedim ne ilaçmış ya.İntihara bile sürüklüyomuş.(Şu 6 aylık zamanda intihar edersem bilinki sebebim bu ilaçtir.:D )Bide hamilelikte sakat doğumlara yol açıyormuş fln fln.dedim geç bu şıkkı şimdilik böle bir plan yok nede olsa.Doktor bunları anlatırken kurbanlık koyun gibi oturuyorum karşısında tabi.İlaçı kendi isteğimle kullanacağıma dair bir kağıt imzalattı bana dedim noluyo bok yoluna gitmeyelim.Prosedür gereği.sonra bana her ay kontrola gelip kan tahlili yaptırmam gerektiğini söledi ona göre ilaca devam edicekmişim sorun çıkmazsa.Dedim bak o kadar yan etki beni caydırmaz ama bu dediğin beni bu hastanden topuklatır resmen.Bu talimatlarla kan alma bölümüne gittim.Yine ben boynu bükük hemşirenin karşısına geçince içimden her duayı okuyorum ama.Allahım lütfen eli hafif olsun vallaha yaygarayı basarım diye diye derin nefes ala ala kanı verdik.3 tüp bide ya koca 3 tüp.Sonra sorun olmayınca ilacı kullanmaya başladım.

2ay geçti hala bu ilacı kullanıyorum ama suan insanlıktan çıkmış durumdayım.İlacın yan etkileri ağzıma sıçtı desem yeridir.İlk belirtisi dudakta kuruluk ciltte kuruluk ya benim ki boyut atladı.Dudaklarım yara ve uçuk içinde kaldı.Gözlerim kurudu yanmaya kaşınmaya başladı.Burnum yara yaptı kanamaya başladı.Boğazım şişti lenflerim iltahap yaptı.Kas ağrılarım başladı.Cildim deli gibi kaşınmaya başladı.Her kaşımada da cildim hassalaştığı için yara yapıyor.Oha len saydığım şu şeylere bak ölmüşüm ben resmen ya.Ha bide kırmızı et ,tereyağ ve havuç yemem yasak.2aydır tavuk yemekten yumurtlayacam artık be.Geçende "burger" yerken oturdum ağladım ya.tavuk yemek istemiyorum artık diye o kadar vahim durumum yani :S

Bugun doktora yeniden gittim.Kan değerlerimde sorun çıkmadı halime acımadan ilaça devam diyen doktor bide üstüne antihistamik ilaç verdi kaşıntılar için.Sonra kulakburunboğaza gittim boğazımdakilerin cilt ilacının eseri olduğunu söledi ve dayadı bana antibiyotiği.Şu an ilaçlarım ve ben güzel bir birlikteliğe başladık.Önümzdeki ay artık bu 2doktorun yanında hangi başka doktora giderim bilmem artık !

Sabrediyorum artık şu ilaç kullanımı bitsin diye.Daha geçen gün diyordum ilaç etkisini gösteriyo diye cildim cillop gibi oldu.Maşallah çekseydim keşke.Regli oldum 3 gün önce cildim sapıttı ve bütün yan etkiler ortaya çıktı.İnsan içine çıkamaz oldum be.Millet soruyor noldu diye.Çok sevdiğim Tango dan bile ayrı kaldım ya.Milongalara gitmiyorum.Dans ederken karşımdakine du ben iki kaşınayım demek istemem yani :D şuan tek tesellim ilacın artık gerçek etkisini göstermesi ve nisanın 20sinde beni güzel bir cilde kavusturması.Ankara da Tango Festivali var ya.Oraya bu suratla gitmek istemiyorum...

Son sözüm lanet olsun sana akne ve senin ilaçlarına.Güzelliğime gölge düşürdünüz -.-'.Ergenliği geçtim sanıyordum genç ergenlerle dalga geçerken beni ileri ergen yaptın tü gözün kör olsun emi akne senin nokta (.)

19 Mart 2011 Cumartesi

ümitsiz vaka

Birşeyler var beni rahatsız eden.Sadece hayata boş bir gülümsemeyle bakmamı sağlayan.Daha kendi içimde çözemediğim.Neden niçin sormayın ben de bilmiyorum.Kaçıp gitme isteği sadece.Yalnız kalma isteği.Sadece ben olma isteği.

İçime dolan yaşanmışlıklarım ,hayal kırıklıklarım ,özlemlerim ,üzüntülerim ,gözyaşlarım ,pişmalıklarım ...Evet belkide en çok pişmanlıklarım.Her aklıma geldiğinde mideme yumruk yemiş hissi uyandıran beni geçmişe kolumdan çeke çeke sürüyen pişmanlıklarım.Hep benimle olacak farkındayım.Son nefes derler ya hani işte o ana kadar aklımdan çıkmayacak tek soru." Acaba nasıl olurdu ? " İnsanın omzuna nasılda binermiş böyla bir yük...

Korkuyorum.Sadece korkuyorum.Hatalarımı tekrarlamaktan.Üzmekten,sabırsızlığımdan korkuyorum.

Şu an öyle bir noktadayım ki.Durdum ilerlemiyorum Adım atmıyorum.Bakıyorum.Hayat nasılda ben tutamadan akıp gidiyor izliyorum... Ve delice kıskanıyorum ! ! !

23 Ocak 2011 Pazar

Ömrümde

"Öyle parçalandım ki ömrümde
Sevgiyle öfke arasında,
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçırdı
İçim parçalandı arada..."

Şiir okurken kitabın köşesine küçük notlar almayı severim.O şiirin o anda bende hissettirdiklerini kendimce ifade ederim.Bazen şiirin bir cümlesinden başlayarak yeniden yazarım.Biraz önce Can Yücel'in bir kısmını üstte yazdığım 'sevgili gençlik' adlı şiirini okudum.Ve aniden elime kalemi alıp yazmaya başladım..Sanırsam bu şiirde kendimede bir pay çıkardım ve bişiler karaladım ...

"Öyle parçalandım ki ömrümde
Hep sustum,hep izledim
Bekledim ...
Olur sandım ,olmadı
Geçer sandım ,geçmedi
Ve tam bitti dediğim anda
Bitmediğini gördüm ...
Ve yine başa sardım
Ben olarak çoğaldı öfkelerim
Ben olarak büyüdü sevgilerim
O kadar çok biriktim
O kadar çok büyüdüm ki !
Koca bir çınar gibiyim şimdilerde
İnsanlara inat ,doğaya inat
Dimdik ayakta durabilmek için
Daha da derine kök salıyorum ... "

21 Ocak 2011 Cuma

nefret

Bu gece bu bilgisayarın başına bütün nefretimi kusmak için geçtim...Sana,ona,size,onlara olan nefretımı kendime olan nefretimi !! kısacası herkese bir lafım var bu gece.

İnsanların nasıl alçalabildiğini ,nasıl karakter değiştirebildiklerini ,nasıl çıkarları doğrultusunda davrandıklarını gördüm...

Canım hala yanıyor geçti desemde her gördüğümde aptallığımı birkere daha kendi yüzüme vuruyorum.Sinirim geçmiyor çünkü! Sadece söyleyemedıklerımın ağırlığı var yüreğimde.Yüzüne çarpa çarpa sen piçsin hayatımda tanıdığım en aşalık insansın diyemediğim için kızınım.Pişkinliğinin bu kadar hat safada olmasına sinirliyim.Hayatımı bok etme hakkını kendinde bulduğu için kızgınım.Haketmediğim şeyleri bana yaşattığı için kızgınım.Suskunluğumun üstüne yüzsüz davranışlarına kızgınım!!! Aslında en çok kendime kızgınım ya. Dilerim ki benim içimdeki öfke tamamen geçene kadar mutlu olma... Dilerim ki ...

Arkadaş dediğin insanların da nasıl içten pazarlıkçı olduğunu gördüm.Canım diyebilecegın insanların aslında nasılda duruma göre hal ve tavır değiştirdiklerine şahit oldum.Başkalarının arkasından konuşupta demedik laf bırakmayıpta , yüzlerine karşı gülüp ve daha soraları da canım cicim muhabeti yaptıklarını gördüm.Küçük dilimi yutmaya yetecek kadar karektersızlıklerıne denk geldim...

Rezil edilmeye müsait o kadar çok insan var ki etrafımda! ve söylenecek daha cok sözüm var ! Ama artık uğraşmaya değmez.Sizin için konuşmaya kafa yormaya değmez. Artık hepinizden uzak duruyorum.Hakettiğiniz değeri de çok güzel bulucaksınz bende eminim buna

Seni Tanıdığım güne lanet olsun !!!

12 Ocak 2011 Çarşamba

Kadın

elinde birasıyla barda hobidik gobidik oynayan arkadaslarıyla sohbet eden bir genç kız idim ben aslında.ama simdi şarap kokan şık giyinen bir kadın oldum Tango hayatıma girdiğinden beri böleyim.beni cabuçak büyüttü bulunduğum ortam..sıkıldım artık ! kadın değil küçük bir kız olmak istiyorum...

Uzun zamandır canım dediğim arkadslarımla görüşmediğimi farkettim.Dans hayatımı ciddi anlamda sarmış.Seviyorum dansı herşeye rağmen O'na rağmen seviyorum...Sadece hayatımı biraz düzene koymam gerek.Danstan baska öncelıklerımı de farketmem gerek sadece.Ozaman daha güzel olucak.Herseye vakıt bulacagımı düşünüyorum :/